Sitemizi kullanabilmeniz için tarayıcınızda javascriptlerin çalışmasına izin vermelisiniz.
Onceki
Kapat
Bekleyiniz, resim yukleniyor...
Sonraki
Sonraki
PetVet
Pzt - Ct  09:30 - 20:00
Pazar  10:00 - 18:00


Ehrlichiosis, genellikle kahverengi köpek kenesi tarafından taşınan, kene kaynaklı bir köpek hastalığıdır.

Bu hastalıktan sorumlu etken, bir riketsiya organizmasıdır. Ricketsiya, bakterilere benzer. Ehrlichia canis, köpeklerde ehrlichiosis ile ilgili en yaygın riketsiya türüdür, ancak bazen organizmanın diğer suşları da bulunabilir.

Her yaş ve cinste keneye maruz kalan köpeklerde enfeksiyon gelişebilse de bazı köpek ırkları (Alman çoban) enfeksiyona daha duyarlı olup şiddetli enfeksiyonlara yakalanabilirler.



Bir köpeğe Ehrlichia nasıl bulaşır?

Ehrlichiosis, köpeklerde enfekte bir kene tarafından ısırıldıktan sonra gelişen bir hastalıktır. Ülkemizde ve dünyanın değişik bölgelerinde etkenin yaygınlığı hakkında yapılan çalışmalarda öncelikle tropik ve subtropik bölgelerde görülen hastalığın, artık küresel ısınma ile şu an her bölgede yaygın bulunduğu belgelenmiştir.

Kahverengi köpek kenesi, doğada Ehrlichia organizmasının ana taşıyıcısıdır. Diğer kene türlerinin de hastalığı köpeklere bulaştırdığı ve Ehrlichia'nın diğer alt türlerini taşıyabileceği gösterilmiştir.


Ehrlichiosis belirtileri nelerdir?

Ehrlichiosis belirtileri üç aşamaya ayrılabilir: akut (erken hastalık), subklinik (dıştan hastalık belirtisi yok) ve klinik veya kronik (uzun süreli enfeksiyon).

Ehrlichiosis'in yaygın olduğu bölgelerde akut fazda birçok köpek görülür. Bu aşamada, enfekte köpeklerde; ateş, şişmiş lenf düğümleri, solunum sıkıntısı, kilo kaybı, kanama bozuklukları (spontan kanama) ve bazen nörolojik rahatsızlıklar (dengesiz görünebilir veya menenjit gelişebilir) olabilir. Bu aşama iki ila dört hafta sürebilir ve bazı köpekler enfeksiyonu ortadan kaldırabilir veya subklinik (klinik belirtisi olmayan dönem) aşamaya geçebilir.

Subklinik faz, organizmanın mevcut olduğu ancak herhangi bir dış hastalık belirtisine neden olmadığı enfeksiyon aşamasını temsil eder. Bazen bir köpek, sahibi enfeksiyonun farkında olmadan akut fazdan bu faza geçebilir. Bu köpekler de ancak laboratuvar düzeyinde gözlemlenen değişiklikler görülebilirken, belirgin bir hastalık belirtisi göstermeyebilirler.

Subklinik faz, klinik belirtiler olmadığı ve bu nedenle hastalık tespit edilemediği için genellikle en kötü faz olarak kabul edilir.

Subklinik olarak enfekte olan köpekler, organizmaları ortadan kaldırabilir veya bir sonraki aşama olan klinik ehrlichiosis'e ilerleyebilir.

Klinik ehrlichiosis, bağışıklık sisteminin organizmayı ortadan kaldıramaması nedeniyle oluşur. Köpeklerin bir dizi problem geliştirmesi muhtemeldir: anemi, kanama atakları, topallık, göz problemleri (gözlere kanama veya körlük dahil), nörolojik problemler ve şişmiş uzuvlar. Kemik iliği (kan hücresi üretim yeri) etkilenirse köpek, yaşamı sürdürmek için gerekli olan kan hücrelerinden (kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombositler) hiçbirini üretemez hale gelir.


Ehrlichiosis nasıl teşhis edilir?

Enfeksiyonun çok erken evrelerinde enfekte köpekleri teşhis etmek zor olabilir. Bağışıklık sisteminin organizmanın varlığına tepki vermesi ve antikor geliştirmesi genellikle iki ila üç hafta sürer.

E. canis'e karşı antikorların varlığı, en yaygın teşhis testlerinin temeli olduğundan, köpekler enfeksiyonun erken evreleri ile enfekte olabilir, ancak test sonucu negatif olabilir. Birkaç hafta sonra yapılan testler, antikorların varlığını ortaya çıkaracak ve tanının doğrulanmasını mümkün kılacaktır.

Veteriner hekiminiz, köpeğinizin hastalığa maruz kalıp kalmadığını görmek için özel bir test kiti kullanarak klinikte bir tarama testi yapabilir. Veteriner hekiminiz, köpeğinize bulaşan Ehrlichia'nın şiddetini veya türünü belirlemek için ELISA (enzime bağlı immünosorbent testi) veya IFA (dolaylı floresan antikor) testleri kullanabilir.
Nadiren organizmanın kendisi, kan yaymalarında veya lenf düğümleri, dalak ve akciğerlerden alınan hücre örneklerinde görülebilir. Bu çok nadir bir bulgudur. Bu nedenle, uygun klinik belirtilerle birlikte antikorların saptanması, birincil tanı kriterleridir. Tam kan hücresi sayımı ve biyokimyasal değerleri içeren temel kan testleri de yapılmalıdır. Düşük trombosit sayısı (trombositopeni olarak adlandırılır), anemi (düşük kırmızı kan hücresi sayısı) ve/veya kanda yüksek protein globulin seviyeleri kan sonuçları arasında bulunabilir.

Daha yeni bir test, bir PCR testi, bazı veteriner kliniklerinde ve/veya laboratuvarlarda kullanıma sunulmaktadır. Bir köpeğin ehrlichiosis olduğundan şüpheleniliyorsa, bu test de düşünülmelidir.


Ehrlichiosis nasıl tedavi edilir?

Şiddetli anemi veya kanama sorunları yaşayan köpeklerde kan nakli gerekebilir. Bununla birlikte, kan nakli ile altta yatan hastalığı tedavi edemeyiz. Kan nakli ile  köpeğe tedavi imkanı sağlamak için gerekli zamanı kazanabiliriz.

Tedavide bu etkene uygun bir antibiyotik kullanılır. Bu tedavilerde antibiyotiklerin uzun bir süre (4 hafta kadar) etkin dozda oral yolla kullanılması gerekir. Veteriner hekim tarafından tedavi uygun şekilde planlanacaktır.



Ehrlichiosis'i önlemek için herhangi bir şey yapılabilir mi?

Köpeğinizin bulunduğu çevrenin mutlaka kenelerden temizlenmesi ve ayrıca köpeğinize düzenli olarak yılın her ayını kapsayan çok sıkı bir protokolle pire ve kene önleyici ilaçlar uygulamak en etkili korunma yöntemidir.

Etkin pire kene kontrolünün yapılmadığı ve teşhis edilmediği takirde ciddi sağlık sorunlarına ve ölümlere yol açan bu tarz hastalıklara karşı bilinçli olmak, pire ve kene korumasını düzenli ve aksatmadan yapmak, köpeğimizi korumak bir hayvan sahibi olarak  en önemli sorumluluklarımızın arasında yer alırken senede en az bir kere rutin sağlık taramaları sırasında riketsiyal kan tarama testleri yaptırmak ta önerilen koruyucu hekimlik uygulamaları arasında yer almaktadır.

Korumada topikal seçeneklerin yanısıra ( bir ay etkili) ağızdan çiğnenebilir tabletler ( 1-3 ay etkili) ve tasmalar(koruma süreli 7 ay kadar) korunma seçenekler arasında bulunur. Veteriner hekiminiz, köpeğiniz için hangi koruyucunun doğru olduğunu belirlemenize yardımcı olacaktır.

Önemli olan hastalığı tedavi etmeye çalışmaktan ziyade etkenin keneler ile köpeğe bulaşmasının önlenmesidir. Geç kalınmış bir teşhisde tedavi maalesef her zaman mümkün olmamaktadır.


Köpeğimden ehrlichiosis kapabilir miyim?

Hayır. Bununla birlikte, insanlar kene ısırıklarından köpek ehrlichiosisi alabilir. Hastalık sadece kenelerin ısırmasıyla bulaşır. Bu nedenle, hastalık doğrudan köpeklerden insanlara bulaşmasa da, enfekte köpekler, bölgede enfekte kenelerin varlığını gösteren bir uyarıdır.